Hakkımda

Fotoğrafım
Yaşam, yaşanmışlıkların yaşanılandan öteye gidebilmesidir.

Haftaiçi dizi gecesi!

'Biliyor musun? Mehmet ölmüş!' 'Aaaa!! İnanmıyoruuum gerçektenmiii?' feryadıyla irkilirseniz ve bu haberi sabahın kör vaktinde henüz afyonunuz patlamamışken aldıysanız önce bi durun derim. Çünkü o Mehmet sizin bildiğiniz tanıdığınız herhangi bir Mehmet değil. O Mehmet falanca dizinin filanca esas oğlanın kocaya kaçan bacısına tecavüz eden Ahmet'in bi yakını. Ahmet önce Mehmetin yengesinin kuzenine, ardından Mehmetin sevgilisine ve şimdilerde ise Mehmeti'in eski eşinden olan kızına selam verip verip borçlu çıkan bir adam. İşe yaramaz herifin teki ama taş gibi!!  Mehmet ölmesin de ne yapsın? Karısını en yakın arkadaşıyla yatakta, kızını evli barklı adamla sokakta, ortağını dolandırılırken bankada yakaladı. Kızını da dövmedi dizini de dövmedi, ortağına da sövmedi, kimseye bir zararı yoktu Mehmet'in ama karısına tokat attı diye çok ayıplandı. Kadına şiddet diye ayaklandı yurdum insanı. Çirkindi Mehmet. Katil tipliydi ama kimseyi öldürmedi, kendi öldü. Aslında ölmedi de. Bu esrarengiz ölümün sırrı Mehmet 8 sezon sonra geri geldiğinde aydınlanacak. Yani Mehmetle sizin hiçbir alakanız yok. Rahat olun. Çayınızı kahvenizi için, diziyi kaçırdıysanız da endişelenmeyin nasılsa etrafınızda birileri tekrarını yayınlayacaktır. Ha bu arada unutmadan söyliyeyim: Ahmet'le baldızının sevişme sahnesi çok konuşulacakmış, küçük kardeşiniz ya da çocuğunuz varsa erken yatırın. Yastık filan kullanmamışlar, benden söylemesi!


Pisiklet Güncesi (3)

Aşk aldırdı bana bisikleti. Sonra aşk gitti, bisiklet kaldı.  Aşkla gelen oyuncağım şimdi aynı aşkın üzerine sürüyo, ona doğru sürdükçe ondan öteye gidiyo. Pedalları yalnız çeviriyorum diye tasalanmıyorum çünkü rüzgar sırtımdaki çantaya, güneş de yüzümdeki acıya vuruyo.