O günden beri ne memleket meseleleri uykumu kaçırabiliyor, ne sabah erken kalkmak canımı sıkabiliyor, ne de uykusuz kalkmak sinirlerimi bozabiliyor. Görüğüm en suratsız suratlara bile gülümseyebiliyor, en gereksiz iş yükünü bile anlayışla karşılayabiliyor, en saçma espiriye bile gülebiliyorum.
Budhanın gerçek anlamını Sanskritçe'de öğrenmiş bir budist gibi kavradım aşkın gerçek anlamını, kendi iç huzurumu başkasının gözlerinde bulduğum gün. Yani 2 ay önce bugün. Başka memlekette anadilini duymuş bir yabancı gibi sevindim bedenlerimizin kurduğu iletişimi farkedince.
Bundan kaç ay sonra bugün yeniden Cumartesi olur bilmiyorum ama hangi mevsiminde olursak olalım yılların, benim içim yine sıcak kalacak. Benim içim yine ona akacak.
o gün cumartesiydi artık hergün gibi... sadece sen vardın o gün milyarlar arasında... sadece sen... bitmedi huzursuzluk eller kavuşana kadar... hep bir belirsizlik hakimdi dokunuşlarda, bakışlarda.. hem kendim olup hem de kendim gibi oluşumu isteyen biri olsun hayatımda demiştim... o ana kadar herşeyi yaşadım mutluluğu da üzüntüyü de ama o an o cumartesi bunu yaşamamışım hiç dedim.. bu kadar tamamlanma bu kadar yoğun hisler hissetmemişti bu kalp hiç bir kalbe... yapılan hiç bir eylem bu kadar keyif vermemişti öncesinde... dedim ya hergün burda cumartesi :)
YanıtlaSilBugün günlerden "Perşembe" ayrılığın zil sesleri çalıyor, öğle vakti. "Çocuklar"'ın okuldan eve kaçarcasına bir telaşı var herkesin. Bugün günlerden "Perşembe" kulakların paslanmış olmasına vesile olan geçmiş, bugün arıtılıyor. Ellerin kaymasına izin vermek istemeyen gönül geri çevriliyor bugün. Gözlerdeki matem hiç bitmeyecekmişcesine hiç unutulmayacasına bekleniyor giden, gelmeyecekmişcesine... Bugün günlerden "Perşembe" yapılacak bir şey kalmadı.
YanıtlaSil