Hakkımda

Fotoğrafım
Yaşam, yaşanmışlıkların yaşanılandan öteye gidebilmesidir.

dokun(un)

Çok kısa yaşanmışlıkların ardından kalan nesneler yerini uzun yıllar süren yaşanmışlıklara bırakır. Onlar orada öylece dururken sizin yanı başında uyuduğunuz geceler, yanından geçip gittiğiniz günler birikir. Dokunsanız hissedemezsiniz ama dokunmadan da duramazsınız. Her gün yoğunlaşan kederiniz zamanla duyarsızlaşır ve siz daha kolay nefes alabilir olursunuz. Siz asla bitmeyecek sanırken reddettiğiniz tüm söylenenler haklı çıkar. Geçecek diye kendinizi teselli ettiğiniz tüm avuntular yerini sıradakilere bırakır. Sırada, yeni bi acıya dayanabilecek yüce bir güç vardır sizi bekleyen ve ancak yeniden kırılabilir hale geldiğinizde sizi yerle bir edebilir bu duygu artık. Ve bunu geçekleştirebilecek daha üstün bi güç de henüz yeryüzüne inmemiştir. Şimdi hiç olmadığınız kadar özgürsünüz. Nesneler yerli yerinde durmaya devam ederken siz parmak ucunuzdan akan hayatın ritmine tutulur, yanlarına koyulacak daha yeni nesneler arar durursunuz.. kimini onlar unutur, kimini siz zorla alırsınız, kimi sizden habersiz size verilir kimini de siz sorar alırsınız. Ve nesneler birikir. Parfüm kokulu bi tişört, sticker, cd, bira kapağı, mantar, bitmiş çakmak, kullanılmış peçete, bonibon kutusu ve yığınla fotograf.. . Dilediğiniz kadar dokunun onlara çünkü Hiçbiri sizi incitemez. Aşk sizi hiç olmadığınız kadar güçlü kıldı ya artık özgürsünüz. kimse size dokunamaz! Dokunsa da hissedemez. Şimdi bu yüzden gidin ve tüm o yaşanmışlıklara siz dokunun.
15.11.2009

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder