Hakkımda

Fotoğrafım
Yaşam, yaşanmışlıkların yaşanılandan öteye gidebilmesidir.

Kalu Bela

Beklemekmiş aslolan. Beklediğinin gelmeyeceği ihtimaliyle sabretmek dervişlik istermiş. Onu beklerken çektiğin çileyi kutsal sayabilirsen beklediğine değermiş.. Gelsin gelmesin.. Bilsin bilmesin.. Sen her bir yerine serpiştirirken sevdiğini düşüncende, düşünde de seninmiş o, gerçekte de.
Onun adını duyduğunda, doğduğunda kulağına kendi adınla onunkini de fısıldamışlar gibi hissedermişsin. Sanki ezelde bu isimleri aynı ağacın dalından birlikte koparmışsınız gibiymiş. Baktığınız yerde gördükleriniz ikinizde de aynı duyguyu uyandırır,  aynı melodinin ezgisinde kaybolur, aynı rengin ahengine tutulur, aynı lokmanın lezzetinde mest olurmuşsunuz. Tamamlanmak değil, bir eksiği gidermek değil, yarıyı bulmak değilmiş burdaki hakikat.. Hakikat kendini bulmakmış. Başka topraktan yaratılmış bedene konmuş seni bulmakmış. Hiçbir aynaya bakarken hissetmediğin bir güzellik görürmüşsün karşında. Onun konuştuğu cümleyi daha önce sen kurmuşsundur ama şaşırmazmışsın duyduklarına. Varoluş nedenini sana hatırlatan bu varlığa kavuşmak ne kadar yılını aldıysa bir o kadar daha bekleyebilme gücü gelirmiş insana gönül gözü açılmamışsa eşinin. Sende kendini görebildiği gün gelene kadar bekleyebilirmişsin onu. Çünkü:
O yanındayken değil ,o yokken de güvende hissedebilmekmiş gerçek. O seninleyken belki bir daha göremem dediğin anmış huzur. Kanından olmayan bir yabancının varlığına şükredebilmekmiş ibadet .. Ona dokunurken parmak uçlarında hiçbirşey hissetmezken içinde tüm geçmişinin film şeridi gibi geçmesiymiş heyecan.
Kalu belada Allah'ın varlığını kabul ederken, onun gözlerine baktığını hatırlamakmış aşk.. Hastalıkta ve sağlıkta ölüm bizi ayırıncaya kadar değil, doğumdan önce ayrıldığın parçanla ölümden sonra da bir arada olacağına kanaat getirebilmekmiş.. Gerçek aşk, bedenden öteye geçip, ruhla kucaklaşmak, inançla bütünleşebilmekmiş..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder